14 Haziran 2014 Cumartesi

Kitap Yorumu: Bay Y'nin Sonu



Lanetli bir kitap.
Kayıp bir profesör.
Troposfer denilen bir hayal âlemi.
Gizemli adamlar, kurgu ile gerçeğin karıştığı günler.
Ariel Manto on dokuzuncu yüzyıl düşünce deneyleri üzerine çalışan bir doktora öğrencisi. Thomas Lumas’ın yazdığı Bay Y.’nin Sonu çalışma konusu. Akıl almaz tesadüfler sonucu bir sahafta Bay Y.’nin Sonu’na rastladığında gözlerine inanamadı. Egzantirik bilim adamı Thomas Lumas'ı iyi biliyordu, kitaplarının ne kadar zor bulunduğunu da.
Üstelik kimilerine göre bu kitap lanetliydi.
Ariel’i aşkın, seksin ve ölümün kol gezdiği bir macera bekliyor.
Bilimi, bilinci, düşünceyi, maddeyi ve varoluşu sorgulamanıza sebep olacak sıradışı bir roman. "Etkili ve doyurucu."
Time Out
"Eski kitap kokusu ve bir tutam sülfür. Baş döndürücü."
The Times

Yazar: Scarlett Thomas
Sayfa Sayısı: 488
Baskı Yılı: 2014
Yayınevi: April Yayıncılık

   Bay Y'nin Sonu beni en çok zorlayan kitaplardan biri oldu. Hala bazı kısımlarını tam olarak anlayamadığımı düşünüyorum. İçerisinde dünyaya ve yaratılışa dair bir sürü teori var. Bu teorilerden bazıları hem anlaşılması hem de kabul etmesi zor olan teoriler. Kesinlikle birkaç defa daha okunması gereken bir  kitap. Yinede yazarın yarattığı troposfer evrenini çok hoşuma gitti. Bu evren, her ne kadar Fringe'le tanıştığım paralel evren teorisine benzese de dizidekinin aksine zihnimizin içinde var oluyor. Troposferdeyken ölmeniz mümkün değil ama bu o evren için bir kural. Ne kadar uzun süre troposferde kalırsanız gerçek dünyada açlıktan ölmek gibi bazı sonuçlarla karşılaşabiliyorsunuz. Son olarak kitabın kapağına değinmek istiyorum ki çok beğendim. Her ne kadar çok doğru bir yaklaşım olmasa da kitap alırken, kitabın kapağı da çok önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum ve Bay Y'nin Sonu kapağıyla beni al diye bağırıyordu.

Alıntılar

"Benimkine Thomas Hardy yorumu diyebilirsin: Saf anlamsızlıktan uçsuz bucaksız bir okyanus içinde var olduğumu hissetmektense, bir yerlerde anlamlı bir şeyin olmasını tercih ederim."

"Hepsi bir yanılsama, yaratılış mitleri, din, bilim. Kendi kendimize zamanın nasıl işlediğini söylüyoruz; bu sayede, örneğin, sen kendi evren kasedini geriye sardığını hayal edip "dün" dediğimiz zaman dilimi içinde neler olduğunu bilebiliyorsun; ama dün sadece biz onu uydurduğumuz içi var: Gerçek değil. Bana dünün olup bittiğini bile kanıtlayamazsın. Kendimize inanmamızı söylediğimiz her şey sadece kurgu, hepsi hikâye."





1 yorum:

  1. Hele karakterler arasındaki bilimsel muhabbetlere, sizin de ister istemez katılıp; tüm bu düşünceleri kendiniz açısından yorumlamanız kitaba ayrı bir zevk katıyor. Hem sizi belirli bir olay örgüsünde maceraya davet ederken, hem de bir çok bilimsel düşünceyi ve görüşü sizinle paylaşan bir kitap. Beni en çok etkileyen söz de, hatırladığım kadarıyla: 'Dil bize bir masa, bir hayalet ya da bir taş vadeder ama hiçbir zaman gerçek bir tanesini vermez' :)

    YanıtlaSil